5 Kasım 2018 Pazartesi

Amaç Ne? Zengin Olmak mı Hayat Standardını Sürdürebilmek mi?

Şimdi haliyle genç arkadaşlar merakla soruyorlar, uzun vadeli yatırım veya bazılarının söylemeyi sevdiği gibi, başka bir tür olan, temettü yatırımcılığı, bazılarına çekici geliyor bazılarına anlamsız. Kişiden kişiye anlamlı ya da anlamsız gelmesinin bir sürü sebebi olabilir elbette. Kişilik özellikleri, beklentiler, oradan buradan duyulan hikayeler, belki kendilerine ait deneyimler, gözlemler vb.

Aslolan şu ki, her hastalığı iyileştiren bir ilaç olmadığı gibi, her zaman kazanmayı sağlayacak tek bir strateji de yok. Bu işin bir standartı da yok. Gulliver'in maceraları gibi, devlerin dünyasında cüce, cücelerin dünyasında dev olabilir aynı kişi. Kimine kazandıran kimine kaybettirebilir.

"Uzun vadeli yatırımcılık iyi midir?" sorusunu bana sorduğunuzda, "Üstüne strateji tanımam" yanıtını alırsınız ama örneğin Forex'ten dünyaları götürmüş birilerine sorarsanız, saçmalık ötesi bir strateji olduğunu duyarsınız. Sanıyorum Peter Lynch idi, bu kişinin bir kitabı vardı, dünyanın en büyük yatırımcıları ile görüşüp stratejilerini sorguluyordu. O kitapta dahi, kazanmanın bin bir yolunu tercih etmiş ve başarmış kişileri görüyorsunuz. Bırakın uzun vadeli işlemi, çöp süpüren diye tasvir edilen stratejilerle çok ama çok kazanan kişiler görebilirsiniz.

Fakat hangisine bakarsanız bakın bir kaç ortak nokta görebiliyorsunuz,
- Sabır
- İşine olan hassasiyet
- Araştırma
- Sürekli takip
- Analiz
- Yaptığı yatırımla evlenmeme, aşık olmama. Gerektiğinde yolları ayırabilme.
- Disiplin

Uzun vadeli yatırım ile ne anlıyor arkadaşlarımız bilmiyorum. Mesela acaba "Bir alırım yıllarca yatarım" mı? Yoksa "Alırım unuturum" mu? Ya da "Ben temettüsünü alırım, gerisini başkası düşünsün" mü?

Enflasyonun yüksek olmadığı, ekonomik stabilitenin olduğu bir ülkede, uzun vadeli yatırım yapmak, makul ve mantıklı. Hatta bu yolla ciddi birikimler sağlayıp, zengin olabilmekte olası. Ama koyduğunuz paranın değer kaybının süreklilik arz ettiği veya bırakın yılı ayı, bir gün içinde %3-5 hareketliliğin olduğu bir ülkede bu iş mantıklı mı? Bunu gençlerin mutlaka sorgulaması lazım.

Bu konu sadede hisse senedi yatırımı konusu değil, dükkan, ev arsa vb. artık ne yatırımı ise hepsi için geçerli.
Mesela 2007 yılının Aralık ayının 7'sinde 300.000TL verdiniz, Çekmeköy'de ev aldınız. Şu an burada aynı evi 1.000.000TL'ye alıyorsunuz. Neredeyse 4 kat artmış değil mi?(Bunlar gerçek rakamlardır!)

Bakalım öylemi?
7 Aralık 2007 günü sizin 300.000TL'niz yaklaşık 255.000$(1$=1,17TL) ediyor. Yani bugünkü kura çevirdiğinizde 986.850TL(1$ = 3,87TL)
Eğer paranızı dolar faizine koysaydınız, hadi ortalama %3 olsun yıllık getiri, paranız bugüne kadar %35 kazanacaktı. Yani paranız 344.250$ olacaktı. Yani 1.332.250TL.

Çekmeköy'de kira getirisinin dairenin fiyatını karşılama oranı 15 yıl idi 2007 fiyatları ile. Aldığımız tarihten bu yana 10 yıl geçtiğine göre kiradan 200.000TL aldınız şu ana kadar. Ne oldu paranızın değeri 1.000.000+200.000= 1.200.000TL. Hadi diyelim siz şanslısınız dairenizi birmilyona değilde 1.100.000TL'ye sattınız.

Sonuç ne? TL bazında çılgın para kazandık görünürken, sadece dolar bazında yapılan hesapla en iyi ihtimalle el elde baş başta oluyor. Eskilerin deyimi ile bir arpa boyu dahi gitmedik

E peki nerede bu uzun vadenin cazibesi?

Peki, bazen günde %3-5 değişiklik olan bir ülkede kısa veya orta vade cazip mi? Eh günlük %3-5 kazanan taraftaysanız cazip. Değilseniz facia. Kazanan tarafta olma olasılığımız nedir?

Çok yakınlarda yayınlanan bir araştırma sonucuna göre, verdiği kararların doğruluk oranı %70 olan yatırımcı oranı kaç biliyormusunuz? % 0(sıfır). Verdiği kararların doğruluk oranı %20 olan yatırımcı oranı kaç biliyormusunuz? % 80.

Bu ne anlama geliyor?
Şu anlama geliyor. Kim olursanız olun %70 doğruluk oranı ile işlem yapmanız mümkün değil ve verdiği kararların doğruluk oranı %20 olan yüz kişi içindeki seksen adamdan biriside sizsiniz. Geriye kalan 20 kişinin işi dahada vahim. Diğer bir deyişle aldığınız her 5 kararın sadece bir tanesi doğru olacak.

Yüksek volatilite olan bir ülkede bu şekilde karar vermek zorunda kalacağınız durum sayısı çok fazla olacak demektir. Stabil ekonomisi olan bir ülkede yaşayan sizin gibi bir yatırımcının onlarca katı fazla riskiniz ve bir o kadar da kaybetme olasılığınız var.

Uzun vadeli yatırımında öyle manyaklar gibi para kazandırmadığını gördük, ülkemizde.
Peki ne yapacağız? Sen ne demek istiyorsun? Ayrıca sende kimsin diye sorabilirsiniz.

Bir süredir bu forumda yazıyorum, o yüzden eski arkadaşlar beni az biraz biliyorlardır. Bilmeyen arkadaşlarımda, uzun vade, temettü, BES gibi başlıkların altında yazılarımı bulabilirler.

Ne yapacağız? Bu sorunun doğru cevabı kişinin kendisinde saklı. O yüzden yukarıda sordum; uzun vadeli yatırımdan ne anlıyorsunuz ne bekliyorsunuz diye.

Eğer beklentiniz çok zengin olayım, voleyi vurayım, falan ise uzun vade işi yanlış adres. Sizin için her yer yanlış adres zaten. Gidip at yarışı oynamanız, milli piyangoya dadanmanız veya mafyaya katılıp illegal işler yapmanız belki size daha çok fırsat tanıyacaktır, voleyi vurmanız konusunda.

Böyle ülkelerde,yukarıda da açıklamaya çalıştım ne kısa vadede nede uzun vadede, küçük yatırımcı kimliği ile vole falan vuramazsınız, çok zengin olamazsınız. Ya da olabilecek olan çok ama çok küçük azınlığın bir parçası olma olasılığınız çok ama çok az.

Uzun vadeli yatırım işinde öncelikli hedef, sizin çalışmadığınız zamanda, en çalıştığınız zaman kadarki standartlarızı tutturmak olmalı. Olaya ancak bu pencereden bakarsanız, uzun vadeli yatırım işi size anlamlı ve mantıklı gelebilir.

Örnek vermek gerekirse; eğer siz bir polis memuru iseniz ve maaşınız 3500TL ise ve bu maaş, insan gibi belli standartlarda yaşamanıza yeterli ise, öncelikli amacınız çalışamayacağınız yıllarda en az bu kadar para kazanmak olmalı. Hiç kimse, 3500TL kazanıp istediği standartlarda yaşarken, uzun vadeli yatırımcılıkla milyarder hadi daha mütevazi olalım multimilyoner olmayı hedeflememeli. Hedefliyorsa, dediğim gibi bu, cafcaflı söylemi ile "mission impossible" durumudur.

Ama dedik ya bu ülkede enflasyon var, size bu sene 3500TL getiren yatırım tutarınız gelecek sene %15 enflasyondan dolayı 2.975TL alım gücü ile dönecek. O halde ikinci hedefiniz, ilk hedefiniz olan size 3500TL getiri sağlayan yatırım tutarınızı enflasyona ezdirmeyecek bir birikime ulaştırmak. Ve bu enflasyona karşı ezilmeme hadisesini katı bir disiplinle uzun yıllar devam ettirebilmek.

Çok parası olanlar, anadan atadan kendisine birşey kalanlar veya bir şekilde risk alma lüksü olanlar için yazılmış bir yazı değildir bu bu arada. Bu başlığın ana hedefi olan aldığı maaşla geçinmeye çalışan "Beyaz Yaka" tabir ettiğimiz kişiler için yazılmıştır.


Uzun vade yatırımcılık, bu kitle için hayatını belli bir standartta devam ettirebilmenin en önemli anahtarlarından birisidir. 

Amaç önemli. Amaç para kazanmaksa işi zordur insanın, amaç kazandığı parayla olabildiğince güzel yaşamaksa ona ulaşmak daha kolaydır. Birinin sınırı yoktur sen ona koştukça o senden uzaklaşır bir türlü ulaşamazsın, ömrünü yer. Tatmin olamazsın, mutlu olamazsın.

Diğerinde, hayatın güzelliklerini yaşama şansın olur.

Bakın Ömer Hayyam ne demiş, ne güzel ne anlamlı demiş;

Ben olmayınca bu güller bu selviler yok,
Kızıl dudaklar mis kokulu şaraplar yok,
Sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok,
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.


Ne adamlar gördüm, bankada parası çoktu. Ama bankadaki parasına dokunmamak için, çoluk çocuğunu alıp bir tatile götürmez, beraber bir yemek yemezdi. Üstüne başına bir şey almazdı, çocuklarının eğitimine para ayırmazdı. Tek hedefi, bankadaki parasının çoğalmasıydı. Bir sene önce yakın arkadaşlarımdan birisini

kaybettim, ağır ve sancılı süren bir sürecin ardından gitti. Bu tip bir adamdı. O sancılı sürecinde sürekli konuşurduk. Bir gün sordum en büyük pişmanlığın ne Erdal diye.

"Kardeşim dedi, ben de kendime sürekli soruyorum artık bunu. Dönüp bakıyorum, hanıma ve çocuklara çok ayıp etmişim. İçi boş bir amaç tüm ömrümü almış. Biliyor musun dedi ben hiç yurtdışına gitmedim, hiç Karadeniz'i görmedim."

Amaç önemli amaç. 


Sevgiler

-hisse.net'ten ctugrul'un yazısı-

*3500TL örneği, farazidir. Sizin standartalarınız 5000, 10000 veya farklı olabilir. Lütfen ben 3500TL değilde 10.000TL kazanıyorum ne olacak bu durumda diye sormayın. Ana husus standardınızı devam ettirebilme mümkün mertebe ve makul ölçülerde arttırabilmek olmalı.



3 yorum:

  1. Hocam, abartmak gibi olacak ancak;
    evin yıllık vergisi, yıllık bakım masrafları gibi şeyleri de eklemek lazım. Hesaba olmasa da mantığımıza. Bakım ve yürütme masrafı adı altında ciddi paralar ödüyoruz...
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Karadenizi bende görmedim :(

    YanıtlaSil