30 Ekim 2017 Pazartesi

Temettü Emekliliği, Ama Nasıl?

Dedim ya öyle mühendis olmaya, yüksek lisans yapmaya, dünyanın en büyük firmalarında bilmem ne başkan yardımcısı olmaya dayanmıyor kazancın yolu. Sadece görmemeye, duymamaya hatta kafasız olmaya dayanıyor.

Bu ülkenin en büyük temettü yatırımcılarından birisinin görme yetisi olmayan, eczacı kökenli birisi olduğunu biliyormusunuz? Geçtiğimiz senelerde eczacı dükkanından getirdiği ve temettü yatırımcılığı ile büyüttüğü sermayesinden, beş milyon TL bağışlayıp bir hastanede göz ile ilgili bir kısım açtırdı bu beyefendi.

Kazanç formülü son derece basit adamın. Sizin söylediklerinizle benim söylediklerimin karışımı üzerine de bolca sabır. Bu kadar!
Çok bilinmeyenli formülleri yok yani.


Eşim ve benim yaptığımız şey çok uzun yıllar fiyatına hiç bakmadan, her ay maaşımızdan ve diğer harcamalarınızdan ne arttıysa hisse senedi almak oldu. Eşim sadece İş C aldı benim ki bir kaç hisseye yayıldı. Hisse ismi vermek bana göre değil aslında. Geçmiş veriler ortada açıp baksın gençlerde bir zahmet, analiz yapsınlar kendileri için en doğru senedi seçsinler.

Sadece eşimin İŞ C senetlerinden ortalama ikimizin emekli maaşının 1,85 katı kadar temettü alıyoruz. Benimkilerde üstüne geliyor.
Başka yatırımımız yok. Vardı sattık. Oturduğumuz ev, iki arabamız var. Yazlığı bile sattım ben. Kiralıyorum sadece torunlar için yazın. Maaşımız+Temettü gelirlerimiz var yani sadece.
Bize bol bol yetiyor, torunları ve çocukları bile destekliyoruz yeri geldiğince. Senede iki kere tatil yaptırıyor bize, beş senede birde arabalarımızı değiştirtiyor. Artanı ile yine senet alıyorum her sene veya uygun olduğuna inandığımda.

Takdiri ilahi geldiğinde de, çocuklarımıza bırakacağımız sürekli bir gelir olacağına inanıyorum.


Artık emeklilik çok zor. Hele bizdeki gibi genç nüfusun ve işsizlik oranının sürekli arttığı ülkelerde büyük problem.

İşverenler genelde çalışanı elliye doğru kapı önüne nasıl koyarım hesabı yapmaya başlar. Zira, işverene göre, o yaştaki birinin yaptığı işi neredeyse yarı fiyatına genç birisine yaptırmak mümkündür.

Diğer taraftan elli yaş, bir insanın masraflarının en fazla olduğu dönemin içindedir. yirmili yaşların sonunda, otuzların başında anne baba olduysan hele, sorumluluk 55'e kadar sürer. Hele birde o dönemde henüz ev işini halledemediysen, seni büyük bir kriz bekliyor demektir.

Bu yüzden 50'li yaşlara akar geliri oluşturarak girmek, yaşı şu an 20'lerde 30'larda olanlar için en elzem ihtiyaç olacaktır. Çünkü bizler gibi erken emekli maaşı almaya hak kazanma, yani akar bir gelir yaratma şansınız olmayacaktır. Bugün primleri üstten yatan ve 25 yıl hizmeti olan bir beyaz yaka sanırım 4100-4300 arası maaş almaya hak kazanıyor. Ben 2975 alıyorum örneğin eşim 2650. Hiç temettü gelirimiz olmasada biz bu parayla yaşar gideriz. Kendini çok kasan 50 yaşındaki bir kişide zorlanarakta olsa, eğer borcu yoksa, bu maaşla eh işte idare eder.

Ama 50 yaşında bir kişi, masraflar doruktayken, akar gelirsiz çok zor durumda kalır. Hayatını beyaz yaka olarak geçiren birisi için, o yaştan sonra ticaret veya başka iş yapmakta büyük risktir.

O yüzden bu konu başlığını çok önemsiyorum. Temelde söylediği, yaşı genç beyaz yakalının, 50'li yaşlara hazır olması zira koşulların girerek zorlaştığı. Ve mümkün mertebe düzenli gelir nasıl yaratılır'ın anlatılmaya çalışılması.



BES üzerine yapılan tartışmalar çok verimliydi. Temettü üzerine olanlarda. Uygun oranlarda kira geliri yakalayanlarda iyi örnek olabilir elbette.
Ben BES ve temettü geliri arkasında durdum zira deneyimlerim o konuları destekliyor. Ama kira geliri kötüdür diyemem elbette. Sadece ben beceremedim diyebilirim olsa olsa.

Salt gerçek şu ki, 50'lere geldiğinizde kendinize akar geliri yaratmış olmalısınız. 

-hisse.net ctugrul'un yazısı-