25 Mayıs 2017 Perşembe

Güzel Bir Ders

Cümleten merhaba,

Hisse topiklerine ilgi azaldı. Artık küçük yatırımcı sosyal medyada takılıyor.
Orası matriksten iki indikatörü birleştirip formül yapan, bir-iki trend çizgisi çekip grafik çizen, 20 hisse yazıp 3 tanesi yürüyünce ben bildim diyen hocalarla dolu... Şerefsiz çocukları bir de KY'ye dilenci muamelesi yapıyor. Acayip zoruma gidiyor.
Bir de parayla eğitim verenler, formül satanlar.... Neler neler...
Bunları neden burada yazıyorum ?
Hisse.net forumu oldukça sık ziyaret edilen bir site olduğundan burada yazacaklarımın belki bir kişiye faydası dokunur ümidiyle bir şeyler karalamak istiyorum.Ben bu foruma çok şey borçluyum, burada dilimin döndüğünce yazmaya devam edeceğim.

Yıl:2010 Aralık ayı

Bir tedarikçimi ziyarete gittim. Sabah hammadde kabulü yapıyoruz. Adam zırt pırt içeri dışarı girip çıkıyor. Bu bir hile yapıyor diye çaktırmadan takip ettim. Televizyonun başında elinde kumanda siyah bir ekrana bakarken yakaladım. Meğer seans yeni başlamış, teleteksten seans takip ediyormuş. Borsayla tanışmam böyle oldu :) Sonra öğrendim ki etrafımda herkes bu işle uğraşıyormuş fakat saklıyormuş.

Bu arkadaş sadece en çok yükselen hisseleri izler onları alır satardı. Teknik temel hiç bir şey bilmezdi. Fena da kazanmazdı. Zararı gördü mü satar çıkardı. Şirket haberlerini takip ederdi.3 yıl bu adamın aldığını aldım, o satarken satamadım. Genelde de ufak tefek zararlar ettim.
Herkes alıp satıyordu ama neden aldığını çok fazla sorgulamıyordu. Ben de forumda bol yeşili olan itibarlı abilerin yazdığı kağıtları takip ederdim. O senelerde bedelsiz furyası çok modaydı.
Hele Netaş'ın bedelsiz açıkladığı geceyi hiç unutamıyorum. 5000 civarı ziyaretçi vardı galiba forumda.
Netaş koptu, arkasından diğer düşük sermayeli kağıtlar...

Sonra yine bu forumda Değer Analizi sayfasında temel analizle ilgili önemli bilgiler edindim. Sonra bilanço, gelir-gider, dönen varlık duran varlık derken temel veriler ışığında hisse alıp satmayı öğrendik. Yani para kazanmayı...


Daha sonra çok kazandım, bu işi öğrendim derken teknik analizde de kendimi geliştireyim dedim. Sosyal medyadan takip ettiğim orta büyüklükteki bir aracı kurumun üst düzey yöneticisinden teknik analiz kursu aldım.

Adam öğlene kadar anılarını anlattı, öğleden sonra da bar analizlerini. Geceyle gündüz gibiymiş falan filan. Tek kelime öğretici bir cümle çıkmadı ağzından. Bir şey öğrenemedik, hesabı açınca faydası olur dedik, bir de aracı kurumda hesap açtık. Genelde banka kağıtlarında işlem yaptırıyordu, arada da 3-5 kağıt söylüyordu. Biri gidince ben bildim diye whatsapp grubunda yazıyordu.
Onun lafıyla tek lot almadım, satmadım, en son ağır bir şekilde eleştirdim. Hesabı kapattım. Özetle hayatımın en pahalı öğlen yemeğini yedim Twitterda pislik yapmasın diye engellemiş beni.

Ben yine kendi bildiğimi yapmaya devam ettim. Hata da benim oldu, başarı da...

Bunları neden yazdım ?

Benim yaşadıklarım bizim gerçeğimiz, Türkiye' de küçük yatırımcı gerçeği...

Kimseye inanmayın, güvenmeyin.

Ben bile çıkıp iki temel, iki teknik beklenti yazsam 3.000 takipçim olur.
Sosyal medyada düzgün adam sayısı bir elin parmağını geçmez.

Google'a temel analiz yazın, oran analizi yazın, bilanço okuma teknikleri yazın. Çok faydalı bilgiler var.

Kendiniz öğrenin.İnanın başkasının kazandırdığı % 20 den sizin kendi emeklerinize kazandığınız %3-5 daha keyifli...

Eminim burayı okuyup ta faydalanan biri olacaktır.

(hisse.net'ten kaptanoglu'nun yazısı)



15 Mayıs 2017 Pazartesi

Biriktirmenin Bir Yolu - Kahve

 Kahveyi çok seviyorum. Hele bu aralar espresso çeşitlerinin havada uçuştuğu, her köşe başında bir kahvecinin açıldığı zamanlarda kahveden uzak durmak imkansız. Çoğu kişi için sabah işe gitmeden bir kahve alıp masasına geçmek bir nevi alışkanlık olmuş durumda.
Fakat aynı zamanda masraflı. Sabah herhangi bir kahveciye girip en basitinden bir latte içmek istediğinizde 10 TL gibi bir ücreti gözden çıkarmanız gerekiyor.
Bende aynı bu şekilde her sabah kahve(özellikle latte) içmeyi seven biriyim.
Son zamanlarda kahveye verdiğim paraya acımaya başladım.
Ayda 4 hafta var, her gün 1 tane içsem, hatta sadece haftaiçleri içsem 20 gün ediyor. Her bir kahve 10 TL desek, etti mi size ayda 200 TL.
Başladım bende bu kahve nasıl yapılıyor diye araştırmaya. Baktımki espresso makineleri var. Kapsüllü, kapsülsüz, çeşit çeşit. Kapsüllüleri eledim çünkü makineler görece ucuz olmasına rağmen yine kapsül başına en az 1-2 TL harcıyorsunuz ve kapsülleri aynı marka almanız gerekiyor mecburen.
Direk kahve kullanan makinelere baktım, genelde 300-400 TL'den başlayıp baya profesyonel makinalara kadar yolu var. Benim seçtiğim makine aşağıdaki linkte.

Electrolux EEA111


 Kullanmak çok kolay, yarım kilo kahve 20-25 TL civarında ve bu kahve ile rahat 100-150 büyük boy espresso yapabiliyorsunuz, düşünün maliyetin düşüklüğünü.
Nerdeyse maliyet sıfır ve ben aylık 200 TL harcamadan kurtuldum. Borsa jargonuyla konuşursak F/K : 0.2 :)
 2-3 ayda makineye harcadığınız parayı çıkarıp kara geçiyorsunuz. Böyle güzel yatırım mı olur :)
Ayrıca yeni bir hobi sahibi oldum. Farklı kahveler tanımaya başlıyorsunuz, Brezilya çekirdekleri nasıl, Kenya nasıl gibi gibi. Tek kahveye mahkum değilsiniz. İsterseniz kahvenizi kalın öğüttürün, ister ince. Damak tadınız neye uygunsa.
Kısaca konuşmak gerekirse bu kahve makinesi beni yılda en az 2400 TL harcamadan kurtardı. Bunu ister borsaya koyun, ister eğlencenize harcayın.

Bu blogu okuyan bir sürü ofis çalışanı arkadaş vardır sanırım. Genelde duyuyorum nereden kısalım, nasıl biriktirelim diye, bu nedenle kendimden örnek vermek istedim, çünkü gerçekten işe yaradı. Bunu farklı bir ihtiyacınıza veya zevkinize uygulayabilirsiniz. Sigara standart örnektir, ya bırakın ya da elektronik sigara geçin mesela.
Gençken tasarruf etmeyenin yaşlılığı mahrumiyetle geçer bunu unutmayın.

Alper Ünsal GÜNDOĞDU 

https://twitter.com/alperunsalg