24 Mayıs 2021 Pazartesi

Tasarruf, Yatırım ve Harcama Üzerine


Eminim sizler de Alper Ünsal Gündoğdu'nun Twitter üzerindeki ibret verici Hilmi Dede hikayesi ile karşılaşmışsınızdır, henüz görmediyseniz mutlaka okumalısınız. Bugün sizlerle bu konudan yola çıkarak kendi izlediğim yollar hakkında biraz sohbet tadında bir yazı paylaşmak istiyorum. Ama önce Hilmi Dede'nin hikayesini okumanızı isterim. Aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
 
 
Öğreniyoruz ki bugünkü parayla yaklaşık 3000 TL emekli maaşı ile geçiniyor, bankada acil durumlar için sakladığı 30 bin TL parasına bile dokunmuyor, 30 yıldır çatısı damlayan bir evde yaşıyor, hayat arkadaşı olan karısı dahil hiç kimse servetinin farkında bile değil çünkü Hilmi Dedemiz hayatta ama yaşamıyor aslında. Yaşatmıyor da.
 
44 yaşında biraz da geç bir yaşta başlamış yatırım hayatına Hilmi Dede ve 2000 yılında 84 yaşında kendisiyle bu röportaj yapıldığında o günkü parayla 2 trilyon, bugünkü parayla yaklaşık 35 milyon TL tutarında hisse senedi yatırımı varmış. Büyük bir başarı hikayesi buraya kadar, ama ya devamı…
 
Hilmi Dede, basında tanınan ismiyle Erdemir Dede 2005 yılında vefat etmiş, dolandırıldığı için miras yerine borç bırakmıştır. Ardında bir mezar taşı bile bırakmadan göçüp gitmiştir bu dünyadan.
 
Sonda söyleyeceğimi başta yazayım. Erdemir Dede gibi olmayın. Hayalleriniz olsun, planlarınız ve kurallarınız da olsun aynı zamanda, ama hayatı ertelemeyin. Zamana karşı mücadele ettiğinizi aklınızdan asla çıkarmayın.
 
 

Şimdi gelelim nasıl yapmalı kısmına... 
 
İlk basamak tasarruf. 
 
Babil'in En Zengin Adamı kitabını okumuşsunuzdur, okumadıysanız da okuyun, zaten masal gibi akıp gidiyor hızlıca bitirirsiniz. Ana fikir şudur gelirinizin 10% kısmını tasarruf edin, geri kalanıyla da harcamalarınızı planlayın. Ölçüyü kaçırmadıktan sonra daha fazlası da yapılabilir.
Buradaki amaç tasarruflarınızı yatırıma dönüştürerek paranın sizin için çalışmasını sağlamak; böylece yan gelir imkanı yaratarak yaşam standartlarını yükseltmek, ikinci bir maaş veya emekli maaşı elde etmek, finansal özgürlüğe veya erken emekliliğe ulaşmak gibi hedeflerin kapısını aralamaktır.
 
Herkesin koşulları, iradesi, dayanma sınırı, harcama alışkanlıkları, yaşam standartları, hayata bakışı çok farklı. Nasıl yaparsınız bilmiyorum ama tek söyleyeceğim bir şekilde bir yolunu bulun ve yapın, yapabiliyorsanız da devamını okuyun :)
 
 
Burayı okuyorsanız tasarruf cepte demektir, tebrikler. O zaman sıra geldi yatırıma. Tasarruflarınızı aşağıda yazdığım hisse senetlerine yatırıyorsunuz, şaka tabii :) Yatırıma başlamadan önce bir şeyi unutmadık mı? 
 
Tamam tasarruf yapıyoruz ama nereye kadar? Ömür boyu da tasarruf yapılmaz ki, sınırı yok çünkü bunun. Bir yerden sonra anlamını yitirdiğini de farkediyorsunuz zaten. Çayınızı, kahvenizi (aman latte olmasın) aldıysanız hadi o zaman başlayalım. Tamam kuru kuruya da olur :)
 
Örneğimizi SGK primi yatıran maaşlı çalışanlar üzerinden vereceğim. Çoğunluğun böyle olduğu varsayımı üzerinden yola çıkıyorum. Şanslı olanlarımız 60 yaşında emekli olacağız, daha şanssız olanlar ise kademeli olarak 65 yaşında emekli olacaklar. Bizlere bir emekli maaşı bağlanacak. Aslında bu maaş yıllar boyu aylığımızdan kesilen SGK primlerinin bize aylık olarak geri ödenmesinden başka bir şey değil, hem de çalışırken aldığımız aylıktan çok daha düşük miktarda.
 

Nereye kadar tasarruf? 
 
Her neyse ana konuya dönelim. Aylık ve doğal olarak yıllık harcama miktarımız hepimiz için aşağı yukarı bellidir. Nereye kadar tasarruf etmemiz gerektiği hesabında işte bu harcama tutarını kullanacağız.
 
40 yaşındaki Aydın Abimiz, eşi ve bir çocuğuyla yaşamaktadır. Özel sektörde aylık ücretli olarak çalışmaktadır. 10 bin TL maaşı vardır. Her şey yolunda giderse 60 yaşında emekli olacaktır. Aylık harcama miktarı ise 5000 TL'dir.
 
Hayat standartlarının değişmediği kabulüyle Aydın Abimizin yıllık harcaması 60 bin TL, 20 yıllık toplam harcaması ise 1 milyon 200 bin TL olacaktır. Eğer bugün elinde 1 milyon 200 bin TL tutarında bir birikimi olsaydı hayatının emekliliğe kadar olan kısmını kağıt üzerinde garanti altına almış olduğunu söyleyebilir miyiz? Bence makul. Bingo! O zaman ilk formülümüz hazır.
 
(Emeklilik Yaşı - Yaşım) x Yıllık Harcamam = BİRİNCİ AŞAMA
 
Evet formül bu kadar basit. Harcama tutarımız arttıkça hedef uzaklaşırken, yaşımız ilerledikçe hedef yakınlaşmaktadır. Optimum sürede (iyice yaşlanmadan) bu ideal birikime ulaştığımızda birinci aşamayı başarıyla tamamlamış olacağız. Evet doğru duydunuz, başardık, artık tasarruf için ayırdığımız miktarı farklı ihtiyaçlar için kullanabiliriz. Örneğin yaşam standartlarımızı kademeli olarak yükselterebiliriz ilk iş olarak.
 
 
Finansal Özgürlük / Erken Emeklilik 
 
Çoğu kişinin hayali olduğunu biliyorum. Sevmediğimiz işlerde çalışmak zorunda olmamak veya çalıştığımız işlerde kendimizi daha güvenli hissetmek, zamanımızın büyük kısmını kendimiz veya sevdiklerimiz için harcamak, hayallerimizi gerçekleştirme yolunda daha cesur, daha emin adımlar atmak…
 
Liste uzar gider.
 
Hayallerin ve hayal etmenin sınırının olmadığı, kendimizi daha özgür hissedebileceğimiz o aşamaya ne zaman ulaşabiliriz şimdi onu hesaplayalım dilerseniz. Bir kez daha Aydın Abi örneğinden yola çıkacağız. Hatırlayalım:
 
40 yaşındaki Aydın Abimiz, eşi ve bir çocuğuyla yaşamaktadır. Özel sektörde aylık ücretli olarak çalışmaktadır. 10 bin TL maaşı vardır. Her şey yolunda giderse 60 yaşında emekli olacaktır. Aylık harcama miktarı ise 5000 TL'dir.
 
Aydın Abimiz bugünkü maaşından daha düşük bir emekli aylığına hem de 60 yaşında ulaşmak için haftada minimum 45 saat çalışmaktadır. Ne kendisine ne de ailesine yeterince zaman ayıramamaktadır. Peki ya 60 yaşına kadar alacağı toplam maaş kadar bir birikimi olmuş olsaydı? Hesap bu kadar basit aslında. İkinci aşamamız için gerekli miktarı hesaplamamıza yarayacak formülümüzü bulduk işte.
 
(Emeklilik Yaşı - Yaşım) x Yıllık Maaşım = İKİNCİ AŞAMA
 
Aylık maaşı 10 bin TL olan Aydın Abimiz yıllık 120 bin TL gelir elde etmektedir. 60 yaşına kadar çalıştığında elde edeceği toplam gelir 2 milyon 400 bin TL olacaktır. Bu miktar kadar bugün birikimi olmuş olsaydı daha serbest, daha özgür düşünebilmesi gayet mümkündü. Hatta daha fazlası…

Sonuç... 
 
Toparlarsak; Hayatta mutlaka hayallerimiz, gelecek planlarımız ve bunlara ulaşmak uğruna kendimize belirlediğimiz hedeflerimiz olmalı. Bunlar insana yaşama sevinci ve azmi verecektir. Yalnız özellikle kendimize finansal hedefler belirlerken, yaşamın hangi evresinde olduğumuzu akıldan çıkarmamalı ve hedeflerimizi buna göre şekillendirmeliyiz. Yaş ilerledikçe ulaşılması zor hedefler belirlemek yerine, hedefleri küçülterek hayattan mümkün olduğunca tat almaya bakmalıyız. Birikim ve yatırımdaki başarımızı, doğru yer ve zamanda harcamasını bilerek taçlandırmalıyız.
 
Dönülmez akşamın ufkunda, vakit çok geç olmadan…
 
Sevgi ve saygılarımla.
 
Vedat
 

1 yorum:

  1. merhaba, bloğu severek takip ediyorum.sizi twitterden da takipteyim.
    vedat beyin hesabı güzel ama yüksek enflasyonda o memlağlar yeterli olmayacaktır.2,4 milyonu olsa ve çalışmasa 20 yılda para erir gider.birde şu gelirimizin %10'u ile tasarruf etme bana biraz az geliyor, en az %25 olmalı.hatta tasarrufun ilk başlarında bu oran daha çok olmalı ki ilk 10 bin tlye , ,lk 100 bin tl ye b,r an önce ulaşılsın.

    YanıtlaSil