Matsushita Liderliği diye bir kitap var. Panasonic gibi dev şirketleri
barındıran, Matsushita Holding'in başkanının hayatını ve kısmen Japon
mucizesini anlatan bir kitap.
Adam, büyük zorluk ve hastalıklardan sonra bilfiil kendi ve karısı çalışarak bir fabrika kuruyor, dünya savaşı çıkıyor, herşeyini
imparatorun emrine veriyor. Savaş bitince işgalcilere geçiyor
fabrikaları. Yıllar sonra, artık geriye ne kaldıysa, darma duman bir
halde teslim alıyor. Tekrar 0'dan başlıyor (ama öyle böyle 0' dan
değil), hem o yıllardaki hastalık ve savaşlarda neredeyse tüm ailesini
kaybediyor, hem de yokluktan, dünyanın en büyük holdinglerinden birini
kuruyor. İbretlerle dolu kıymetli bir kitap.
80'li yaşlarında TIME dergisi bir röportajda "Bunca başarıya; bunca zorluğa rağmen nasıl ulaştınız?"diyor.
Zatın cevabı "Daha ölmedim, başarılı olduğuma nereden kanaat getirdiniz? Hata yapmak için zamanım var..." oluyor.
Demek istediğim şu, yatırım işinde doğruyu bilmek ayrı, doğruyu
uygulamak ayrı, zor şartlara rağmen doğruyu uygulamak ayrı, somut
başarıya ulaşmak ayrı, bunu ölene kadar yapabilmek ayrı. Diğer tüm
işlerde olduğu gibi. İnsanın kendi ile büyük bir savaşı bu iş, çok
bilen, iyi hesap yapan, çok zeki olan, çok tecrübeli olanların hepsini
duygularına çok iyi hakim, disiplinli ve karakterli olanlar yener. İyi
karakteri olan iyi yatırımcı olur.
Bence yatırımcılık konusunda, bu üstadlık işinin gelip dayanacağı son nokta "Hesabına güveniyorsan bahise büyük gir''dir.
Yani işin en zor noktası bu. Madem bu kadar eminsin, hesabına bu kadar
güveniyorsun, gayet de güzel anlatıyorsun, bir süre geçinebileceğini
kenara ayır kalan herşeyinle bahse yani ortaklığa gir.
Sonuç olarak, bunu doğru zamanda, doğru şirkette, herşeyini koyarak yapabilen yatırımın üstadı olur.
Bunu yapabilmemiz dileği ile..
-hisse.net'ten elliot41'in yazısı-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder