Şimdi haliyle genç arkadaşlar merakla soruyorlar, uzun vadeli yatırım
veya bazılarının söylemeyi sevdiği gibi, başka bir tür olan, temettü
yatırımcılığı, bazılarına çekici geliyor bazılarına anlamsız. Kişiden
kişiye anlamlı ya da anlamsız gelmesinin bir sürü sebebi olabilir
elbette. Kişilik özellikleri, beklentiler, oradan buradan duyulan
hikayeler, belki kendilerine ait deneyimler, gözlemler vb.
Aslolan şu ki, her hastalığı iyileştiren bir ilaç olmadığı gibi, her
zaman kazanmayı sağlayacak tek bir strateji de yok. Bu işin bir
standartı da yok. Gulliver'in maceraları gibi, devlerin dünyasında cüce,
cücelerin dünyasında dev olabilir aynı kişi. Kimine kazandıran kimine
kaybettirebilir.
"Uzun vadeli yatırımcılık iyi midir?" sorusunu bana sorduğunuzda, "Üstüne
strateji tanımam" yanıtını alırsınız ama örneğin Forex'ten dünyaları
götürmüş birilerine sorarsanız, saçmalık ötesi bir strateji olduğunu
duyarsınız. Sanıyorum Peter Lynch idi, bu kişinin bir kitabı vardı,
dünyanın en büyük yatırımcıları ile görüşüp stratejilerini sorguluyordu.
O kitapta dahi, kazanmanın bin bir yolunu tercih etmiş ve başarmış
kişileri görüyorsunuz. Bırakın uzun vadeli işlemi, çöp süpüren diye
tasvir edilen stratejilerle çok ama çok kazanan kişiler görebilirsiniz.
Fakat hangisine bakarsanız bakın bir kaç ortak nokta görebiliyorsunuz,
- Sabır
- İşine olan hassasiyet
- Araştırma
- Sürekli takip
- Analiz
- Yaptığı yatırımla evlenmeme, aşık olmama. Gerektiğinde yolları ayırabilme.
- Disiplin
Uzun vadeli yatırım ile ne anlıyor arkadaşlarımız bilmiyorum. Mesela
acaba "Bir alırım yıllarca yatarım" mı? Yoksa "Alırım unuturum" mu? Ya da
"Ben temettüsünü alırım, gerisini başkası düşünsün" mü?
Enflasyonun yüksek olmadığı, ekonomik stabilitenin olduğu bir ülkede,
uzun vadeli yatırım yapmak, makul ve mantıklı. Hatta bu yolla ciddi
birikimler sağlayıp, zengin olabilmekte olası. Ama koyduğunuz paranın
değer kaybının süreklilik arz ettiği veya bırakın yılı ayı, bir gün
içinde %3-5 hareketliliğin olduğu bir ülkede bu iş mantıklı mı? Bunu
gençlerin mutlaka sorgulaması lazım.
Bu konu sadede hisse senedi yatırımı konusu değil, dükkan, ev arsa vb. artık ne yatırımı ise hepsi için geçerli.
Mesela 2007 yılının Aralık ayının 7'sinde 300.000TL verdiniz,
Çekmeköy'de ev aldınız. Şu an burada aynı evi 1.000.000TL'ye
alıyorsunuz. Neredeyse 4 kat artmış değil mi?(Bunlar gerçek
rakamlardır!)
Bakalım öylemi?
7 Aralık 2007 günü sizin 300.000TL'niz yaklaşık 255.000$(1$=1,17TL)
ediyor. Yani bugünkü kura çevirdiğinizde 986.850TL(1$ = 3,87TL)
Eğer paranızı dolar faizine koysaydınız, hadi ortalama %3 olsun yıllık
getiri, paranız bugüne kadar %35 kazanacaktı. Yani paranız 344.250$
olacaktı. Yani 1.332.250TL.
Çekmeköy'de kira getirisinin dairenin fiyatını karşılama oranı 15 yıl
idi 2007 fiyatları ile. Aldığımız tarihten bu yana 10 yıl geçtiğine göre
kiradan 200.000TL aldınız şu ana kadar. Ne oldu paranızın değeri
1.000.000+200.000= 1.200.000TL. Hadi diyelim siz şanslısınız dairenizi
birmilyona değilde 1.100.000TL'ye sattınız.
Sonuç ne? TL bazında çılgın para kazandık görünürken, sadece dolar
bazında yapılan hesapla en iyi ihtimalle el elde baş başta oluyor.
Eskilerin deyimi ile bir arpa boyu dahi gitmedik
E peki nerede bu uzun vadenin cazibesi?
Peki, bazen günde %3-5 değişiklik olan bir ülkede kısa veya orta vade
cazip mi? Eh günlük %3-5 kazanan taraftaysanız cazip. Değilseniz facia.
Kazanan tarafta olma olasılığımız nedir?
Çok yakınlarda yayınlanan bir araştırma sonucuna göre, verdiği
kararların doğruluk oranı %70 olan yatırımcı oranı kaç biliyormusunuz? % 0(sıfır). Verdiği kararların doğruluk oranı %20 olan yatırımcı oranı kaç biliyormusunuz? % 80.
Bu ne anlama geliyor?
Şu anlama geliyor. Kim olursanız olun %70 doğruluk oranı ile işlem
yapmanız mümkün değil ve verdiği kararların doğruluk oranı %20 olan yüz
kişi içindeki seksen adamdan biriside sizsiniz. Geriye kalan 20 kişinin
işi dahada vahim. Diğer bir deyişle aldığınız her 5 kararın sadece bir tanesi doğru olacak.
Yüksek volatilite olan bir ülkede bu şekilde karar vermek zorunda
kalacağınız durum sayısı çok fazla olacak demektir. Stabil ekonomisi
olan bir ülkede yaşayan sizin gibi bir yatırımcının onlarca katı fazla
riskiniz ve bir o kadar da kaybetme olasılığınız var.
Uzun vadeli yatırımında öyle manyaklar gibi para kazandırmadığını gördük, ülkemizde.
Peki ne yapacağız? Sen ne demek istiyorsun? Ayrıca sende kimsin diye sorabilirsiniz.
Bir süredir bu forumda yazıyorum, o yüzden eski arkadaşlar beni az biraz
biliyorlardır. Bilmeyen arkadaşlarımda, uzun vade, temettü, BES gibi
başlıkların altında yazılarımı bulabilirler.
Ne yapacağız? Bu sorunun doğru cevabı kişinin kendisinde saklı. O yüzden
yukarıda sordum; uzun vadeli yatırımdan ne anlıyorsunuz ne
bekliyorsunuz diye.
Eğer beklentiniz çok zengin olayım, voleyi vurayım, falan ise uzun vade işi yanlış adres. Sizin için her yer yanlış adres zaten.
Gidip at yarışı oynamanız, milli piyangoya dadanmanız veya mafyaya
katılıp illegal işler yapmanız belki size daha çok fırsat tanıyacaktır,
voleyi vurmanız konusunda.
Böyle ülkelerde,yukarıda da açıklamaya çalıştım ne kısa vadede nede uzun
vadede, küçük yatırımcı kimliği ile vole falan vuramazsınız, çok zengin
olamazsınız. Ya da olabilecek olan çok ama çok küçük azınlığın bir
parçası olma olasılığınız çok ama çok az.
Uzun vadeli yatırım işinde öncelikli hedef, sizin çalışmadığınız
zamanda, en çalıştığınız zaman kadarki standartlarızı tutturmak olmalı.
Olaya ancak bu pencereden bakarsanız, uzun vadeli yatırım işi size
anlamlı ve mantıklı gelebilir.
Örnek vermek gerekirse; eğer siz bir polis memuru iseniz ve maaşınız
3500TL ise ve bu maaş, insan gibi belli standartlarda yaşamanıza yeterli
ise, öncelikli amacınız çalışamayacağınız yıllarda en az bu kadar para
kazanmak olmalı. Hiç kimse, 3500TL kazanıp istediği standartlarda
yaşarken, uzun vadeli yatırımcılıkla milyarder hadi daha mütevazi
olalım multimilyoner olmayı hedeflememeli. Hedefliyorsa, dediğim gibi
bu, cafcaflı söylemi ile "mission impossible" durumudur.
Ama dedik ya bu ülkede enflasyon var, size bu sene 3500TL getiren yatırım
tutarınız gelecek sene %15 enflasyondan dolayı 2.975TL alım gücü ile
dönecek. O halde ikinci hedefiniz, ilk hedefiniz olan size 3500TL
getiri sağlayan yatırım tutarınızı enflasyona ezdirmeyecek bir birikime
ulaştırmak. Ve bu enflasyona karşı ezilmeme hadisesini katı bir
disiplinle uzun yıllar devam ettirebilmek.
Çok parası olanlar, anadan atadan kendisine birşey kalanlar veya bir
şekilde risk alma lüksü olanlar için yazılmış bir yazı değildir bu bu
arada. Bu başlığın ana hedefi olan aldığı maaşla geçinmeye çalışan
"Beyaz Yaka" tabir ettiğimiz kişiler için yazılmıştır.
Uzun vade yatırımcılık, bu kitle için hayatını belli bir standartta devam ettirebilmenin en önemli anahtarlarından birisidir.
Amaç önemli. Amaç para kazanmaksa işi zordur insanın, amaç kazandığı parayla olabildiğince güzel yaşamaksa ona ulaşmak daha kolaydır. Birinin sınırı yoktur sen ona koştukça o senden uzaklaşır bir türlü ulaşamazsın, ömrünü yer. Tatmin olamazsın, mutlu olamazsın.
Diğerinde, hayatın güzelliklerini yaşama şansın olur.
Bakın Ömer Hayyam ne demiş, ne güzel ne anlamlı demiş;
Ben olmayınca bu güller bu selviler yok,
Kızıl dudaklar mis kokulu şaraplar yok,
Sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok,
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
Ne adamlar gördüm, bankada parası çoktu. Ama bankadaki parasına dokunmamak için, çoluk çocuğunu alıp bir tatile götürmez, beraber bir yemek yemezdi. Üstüne başına bir şey almazdı, çocuklarının eğitimine para ayırmazdı. Tek hedefi, bankadaki parasının çoğalmasıydı. Bir sene önce yakın arkadaşlarımdan birisini
kaybettim, ağır ve sancılı süren bir sürecin ardından gitti. Bu tip bir adamdı. O sancılı sürecinde sürekli konuşurduk. Bir gün sordum en büyük pişmanlığın ne Erdal diye.
"Kardeşim dedi, ben de kendime sürekli soruyorum artık bunu. Dönüp bakıyorum, hanıma ve çocuklara çok ayıp etmişim. İçi boş bir amaç tüm ömrümü almış. Biliyor musun dedi ben hiç yurtdışına gitmedim, hiç Karadeniz'i görmedim."
Amaç önemli amaç.
Sevgiler
-hisse.net'ten ctugrul'un yazısı-
*3500TL örneği, farazidir. Sizin standartalarınız 5000, 10000 veya farklı olabilir. Lütfen ben 3500TL değilde 10.000TL kazanıyorum ne olacak bu durumda diye sormayın. Ana husus standardınızı devam ettirebilme mümkün mertebe ve makul ölçülerde arttırabilmek olmalı.
Teşekkürler.
YanıtlaSilHocam, abartmak gibi olacak ancak;
YanıtlaSilevin yıllık vergisi, yıllık bakım masrafları gibi şeyleri de eklemek lazım. Hesaba olmasa da mantığımıza. Bakım ve yürütme masrafı adı altında ciddi paralar ödüyoruz...
Teşekkürler.
Karadenizi bende görmedim :(
YanıtlaSil