5 Mart 2018 Pazartesi

Genç Bir Yatırımcıdan

Kendimi tanıtarak başlayayım, 21 yaşındayım, üniversite 3. sınıf öğrencisiyim. Hisse.net'i 4 yılı aşkın bir süredir takip ediyorum. Geçimimi aldığım burslarla ve özel ders vererek kazandığım parayla sağlıyorum. Arttırabildiğim kısmıyla da karınca kararınca yatırım yapmaya çalışıyorum.
Konuyu okuyan yaşıtlarım vardır belki diyerek naçizane borsa serüvenimi paylaşmak istiyorum.

Başlarda çoğu insan gibi ben de borsayı kısa yoldan zengin olma aracı olarak hayal ediyordum. Bu piyasaları araştırma sebebim de kolay yoldan para kazanmaktı. Akla mantığa önem veren biriydim ancak kendime de güveniyordum. Hangimiz Wolf of Wall Street olmak istemeyiz ki öyle değil mi. Ancak okuyup araştırdıkça daha da rasyonel düşünmeye başladım. Düzenli olarak yıllık yüzde 10 reel getirinin ne kadar büyük bir başarı olduğunu gördüm. Şimdi geriye dönüp bakınca ne kadar toymuşum diyorum. Neyse ki o zamanlar da binbir emekle arttırdığım üç beş kuruşumu böyle hayallere kaptırma lüksümün olmadığını erkenden fark ettim.


Bu noktada bir eleştiri yapmam gerekirse şunu söyleyebilirim bence zengin olma hayali hepimizin ortak noktası. Forexte ya da spekülatif hisselerde varlıklarını hiç eden insanların yaptıkları hata ise kendilerine fazlaca güvenmeleri ve yanılabileceklerine ihtimal vermemeleri. Başarılı olacağımıza kör bir biçimde inanıyoruz. Bunu yapmamalıyız.

Aldığım ilk ders, egomu yenmek oldu. Kumarbaz değil yatırımcı olacaktım.

Sonra eski forumda uzun vadeli hisse senedi yatırımcılığını keşfettim. Bu konudaki neredeyse bütün arşivleri okudum diyebilirim. Nihayet aklıma mantığıma uyan bir yatırım stratejisi bulmuştum. Yatırım demişken al-satı bir yatırım olarak görmediğimi belirtmek isterim. Hele FX firmalarının üyelerine sürekli yatırımcı demesine uyuz oluyorum.Yatırımcı aşağı yatırımcı yukarı 3 ayda hesapların %80 i sıfırlanıyor. Borsa dediğimizde aslında al sat bir zero-sum game yani sizin kazandığınız kadar birileri kaybediyor. Komisyona giden parayı hesaba katmıyorum üstelik. Ben böylesi bir rulete 1 milyon dolarımı yatıramayacağımı düşündüm. Öyleyse 1 kuruşumu bile yatırmam dedim.

Uzun vadeli temettü yatırımcılığı böyle değildi kimseye kaybettirmeden istikrarlı bir şekilde para kazanmak mümkündü.

 

Hemen burada bir parantez açıp şunu söylemek istiyorum. Uzun vade yatırımcılığı kavramının da zaman zaman içinin boşaltıldığını düşünüyorum. Sözümona teknik analizle 3 aylık vadeli 25 hisse seçen uvy ustalar, hangi hisse olursa olsun al unutçular... Hele uzun vade yatırımcılığını pazarlarken 20 sene önce Aselsan alsan uçardın 30 sene evvel Isctr alsan kaçardın diyenler. Hiçbir zaman madalyonun öteki yüzünü göstermiyorlar. 20 sene önce alıp unutsaydınız bugün TL bazında bile eriyen bir dünya hisse var. Üstelik devrinin parlak gelecek vaadeden şirketleri. Borsadan çıkarılanları saymıyorum bile.

Aldığım ikinci ders; benim kazancımın birilerinin kaybı olmaması gerektiğiydi. Üçüncü olarak ise uzun vadeli yatırımın dokunduğu her hisseyi uçuran sihirli bir değnek olmadığını öğrendim.

Aldığım dördüncü dersi de bir olay üzerinden anlatmak istiyorum. Bugünün en beğenilen hissesi olan Tüpraş çok değil bir buçuk sene önce yerden yere vuruluyordu. Böyle bilanço olmaz olsun. Elektrikli arabalar gelecek Tüpraş bitecek. Fosil yakıtlar uzatmaları oynuyor vesaire vesaire. Tüpraş teker teker bütün model portföylerden kapı dışarı ediliyor. 85 te zirve yapan hisse 15 Temmuz'un da etkisiyle 50 liraya doğru emin adımlarla ilerliyordu. Bendenizin de portföyünde ciddi bir ağırlığa sahipti tahmin edeceğiniz üzere. Yaptığım über analizler sonucu Tüpraş'ı kestirmiştim gözüme 😊 Tüpraş topiği de çoktan kaynamaya başlamıştı. 

Ben yerimde duramıyordum. Hisseyi satmalı mıydım yoksa maliyet mi düşürmeliydim ne yapmalıydım? İtiraf edeyim çok da bilinçli olmadan bir tercih yaptım ve şansım yaver gitti. Tüpraş düştükçe ben alıyordum. Maliyetim hatırı sayılır ölçüde düşmüştü ama yine de bir ara bilançonun düzelmesi ve dolayısıyla temettünün yükselmesi gerekiyordu. Bu hamleyi yaparken iki şeyi göz önüne aldım, Tüpraş'ın piyasadaki neredeyse tekel konumu, ve bir Koç Holding iştiraki olması. 2 kötü çeyreğin ardından işler yoluna nihayet girdi. Kocaoğlan bu şekilde giderse 3 4 temettüye kalmaz maliyetimi sıfırlayacağım 👍

Ve gelelim aldığım dördüncü derse: Daha önce okuduğum ancak bizzat tecrübe etmeden anlamadığım, Omahalı yaşlı bir adamın öğüdüne ‘Başkaları açgözlü olduğunda kork, başkaları korktuğunda açgözlü ol’.

Yahu zaten öğrenci adamsın üç beş liran ne kadar da değerliymiş bu kadar uğraştığına değmez gidip iddaa oynasana diye düşünenleriniz olabilir. Belki haklılardır da ancak benim asıl niyetim belli bir plan oturtup ileride iş hayatına atılınca yani başlıkta da belirttiğiniz gibi ‘Beyaz Yakalı’ olunca birikimlerimi doğru bir şekilde değerlendirebilmek. Bugünki çabamı bir nevi staj olarak görüyorum.

Bu yolculuğumda sizlerin katkısı tahmin edebileceğinizden çok daha fazla. Hiçbiriniz zorunda olmamanıza rağmen insanlara yardımcı olmak adına bilgi birikimlerinizi paylaşıyorsunuz. İçtenlikle teşekkür ederim. Benim küçük tecrübelerimin de birilerine yardımcı olacağını umuyorum. İnşallah her şey gönlünüzce olur boş konuştuysam affınıza sığınıyorum

Saygılarımla

-hisse.net forumdan-